Custom Search

Göktürk Yazıtlarında İsim ve Ünvan Söyleme Geleneği

19 Ocak 2013

OSMAN FİKRİ SERTKAYA

Göktürk harfleri ile yazılan metinlerde  geçen isim ve ünvanlar bu metinler üzerinde çalışan kişilerin her zaman için  dikkatini çekmiştir. Ancak araştırıcılar genellikle isimlerden önce kullanılan  apa, bağa, bilge, boyla, çabış, kapkan, sü başı. vs. gibi veya isimlerden sonra  kullanılan beg, çor, çigşi, çikşi, irkin-erkin, kağan, kan, katun, kunçuy, öge-üge,  sangun-şangun-şengün-şengün-sagun, şad, tarkan, tigin, todun-tudun, totuk-,tutuk,  yabgu vs. gibi veyahut da müstakil kullanılan alpagu(t)-yılpagut(t), buyruk,  ışbara, ilig, ilteber, şadapıt vs. gibi ünvanlar üzerinde çalışmışlardır. Kişi  isimleri üzerinde yapılan çalışma­ların ise ünvanlar üzerinde yapılan  çalışmalara göre daha az olduğu görülmektedir.

Bu yüzden Göktürk harfli metinlerde geçen  isimler, özellikle yer, ülke ve kişi adları yanlış okunmuş ve tercüme  edilmiştir.

Yer ve ülke isimleri için iki örnek  verelim.

Şine-Usu yazıtı D 8’de birlikte kullanılan  ve (a)ks(ı)r(a)k okunarak “mükemmel, â/â”1 şeklinde anlamlandırılan kelime ile  ordu okunarak “karargâh, hakanın oturduğu şehir, payitaht”2 şeklinde  anlamlandırılan kelime yeniden transkripsiyonlandığında karşımıza k(a)s(ar) kord(a)an  şeklinde iki kavim ve millet adı çıkmaktadır.3

Yine Tonyukuk yazıtındaki bir ibarede  kurıya okunarak “geriye doğru, garba’4 şeklinde anlamlandırılan ve kurdan  okunarak “geriden, garbdan, garblı”5 şeklinde anlamlandırılan iki kelime kurıya  kurıdınta okunarak “batıda batılılar” şeklinde tercüme edilmiştir.6 kurd(a)n ve  kur(ı)d(ı)n şekillerinde okunan kelime kord(a)n şeklinde transkripsiyonlanıp ve  “Hoten” şeklinde anlamlandırılıp7 cümledeki paralel şekillerle  değerlendirildiğinde cümleyi doğru tercüme edip anlamlı hale getirmek mümkün  olmaktadır.

Öngre        kıt(a)ngda           Doğuda  Hıtay’dan

b(e)r(i)ye   t(a)bg(a)çda        Güneyde  Tabgaç’tan

kur(ı)ya )   kord(a)nda          Batıda  Hoten’den

yır(ı)ya       og(uz)da             Kuzeyde  Oguz’dan

  Kişi adlarının okunuşlarında yapılan  hataları da gruplandırmak mümkündür.

1. Yanlış harf transkripsiyonu:

Barık-III (E 7) yazıtının ilk satırındaki  b(a)yna s(a)ngun oglı külüg çor ibaresinin ilk kelimesinde N1 ile okunan ses P  ünsüzü olarak okunduğunda ibare b(a)y (a)pa s(a)ngun oğlı külüg çor şeklini  almaktadır.

2. Eksik yapılan transkripsiyon:

Ongin yazıtında Bilge Taç(a)m okunarak  “Adına Ongin yazıtı dikilen Türk hanı”8 veya Taç(a)m” Adına Ongin yazıtı dikilen  Türk hanı”9 şeklinde anlamlandırılan ibare veya kelime bilge (a)ta.ç(ı.)m  şeklinde doğru transkripsiyonlandığında “bilgili babacığım” şeklinde doğru  tercüme edilebilmektedir. ataç ismi Eski Türkçede ata “baba” kelimesinin  küçültme halidir.

blankKeza Bilge Kağan yazıtı G 14’te geçen ve  t(a)m(a)n t(a)rk(a)n şeklin­de okunarak “has isim”10 şeklinde anlamlandırılan  kelimenin transkrip­siyonu başa bir (a) ünlüsü eklenerek (a)t(a)m(a)n t(a)rk(a)n  şeklinde düzeltildiğide doğru okuma yapılmış olmakta, böylece Türkçenin başka  hiç bir metninde geçmeyen Taçam ve Taman gibi iki hayali isim ortadan  kalkmaktadır.11

3. Kelimeyi yanlış yerden bölme:

Bay Bulun-I (E 42) yazıtının 8. satırında  (e)r (a)t(ı)m üz(ü)t ogdı12 ibareside üz(ü)t ogdı. okunan isimde, kelimede  olmadığı halde ( ) içeri­sinde okunan ses atılıp ve ilk kelimede ü- okunan ses  de ö- ünlüsü ile öz okunup, yanlış bölünme sonucunda ilk isme ait olduğu  zannedilen T2 ünsüzü ikinci isim ile birleştirildiğinde, kelime t2 ogdı şeklini  almakta­dır. Nâşirlerin bu kelimeyi yanlış yerden bölüp okumalarının sebebi  togdı kelimesindeki t ünsüzünün t1 yerine t2 ile yazılmış olmasıdır. Öz togdı13  ismi ile Kutadgu Bilig’deki Kün togdı. ve Ay toldı isimleri  karşılaştırıldı­ğında Öz togdı düzeltmesinde doğru okumanın yapılmış olduğu  görülür.

Hüseyin Namık Orkun tarafından14  Öznaçennaya (E 25) yazıtının ikin­ci satırında (ö)kü ç(e)k(ü)l tut(u)k okunan  isim S.E. Malov tarafından15 Küç Kül Tutuk şeklinde doğru hecelere ayrılarak  düzeltilmişti. Ben bu ismi Küç Köl Totok şeklinde okumak isterdim.

Yine Hüseyin Namık Orkun’un Uybat-l (E 30)  yazıtının 3. satırında ç(a)b ş(a)t on t(a)rk(a)n16 ve S.E. Malov’un Ç(a)b  S(a)tun T(a)rk(a)n17 okuduğu isim Alessio Bombaci tarafından ç(a)b(ı)ş tun t(a)rk(a)n  şek­linde doğru hecelenmişti.18 Bu gibi örnekleri artırmak mümkündür.

İhe Ashete yazıtının ikinci satırı Hüseyin  Namık Orkun tarafından y(ü)k(ü)n(i)r k(ü)n b(e)d(i)zm(i)ş şeklinde  transkripsiyonlanarak “iba­det gününde yapmış” şeklinde tercüme edilmiştir.19  İbâre Louis Bazin tarafından yegen irkin b(e)dz(e)m(i)ş şeklinde okunmuştur.20  İbâre “Yigen İrkin (tarafından) süslenmiş” şeklinde tercüme edilmelidir.

4. Yanlış teşhis, yanlış anlamlandırma:

Tonyukuk yazıtının ikinci taşının 47.  satırındaki bir ibâre Hüseyin Namık Orkun tarafından tin(e)si oglı y(a)t(ı)gma  şeklinde okunarak “has isim” şeklinde anlamlandırılmıştır.21

Metnin doğru şekli 46.- 47. satırlardaki…  (46) tinsi oglı (47) tisi og­lı y(a)t(ı)gma tag şeklinde olup tinsi kelimesi  Çince T’ien Tyu “göğün oğlu” demektir ve burada Sogd hükümdarının ünvanıdır.  İkinci kez ge­çen tinsi kelimesi ise şehzadenin ünvanıdır. yatıgma kelimesi yat-  fiili­nin partisip şeklidir ve “yatan, yattığı” anlamına gelir. İbârenin doğru  tercümcsi şöyle olmalıdır: “Göğün oğlu(nun) oğlu(olan) [Hükümdar] göğün oğlu(nun)  oğlu(nun) [Şehzade] yattığı (gömülü olduğu) dağ” Görüldüğü gibi burada hangi bir  “has isim” yoktu.22

Suci yazıtının ilk cümlesinde Yaglakar Kan  Ata ibaresi H.N. Orkun tarafından “has isim, hepsi de ünvan”23 şeklinde  anlamlandırılmıştır. Bu cümle Louis Bazin tarafından şöyle açıklanmıştır.

Uygur yirinte Yaglakar Kan ata keldim.  Kırkız oğlı men, Uygur ül­kesinden Yaglakar Han(ı) atarak geldim. Kırgız  oğluyum.24

Yazıtlarda geçen isim ve ünvanlara gelince:  Yazıtlardaki isim ve ün­vanlar bir araya getirildiğinde söyleyişlerin çeşitli  şekillerde gruplandı­ğı görülür. I. grupta eski Türkçe ben…ben “ben…im”  söyleyişi ile ifade edilen isim ve ünvanlar yer almaktadır.

Eski Türkçede isimlerin bildirme şeklinin  gramer formülü “şahıs zamiri+kişi adı+şahıs zamiri menşeli şahıs eki”  şeklindedir Ancak Türk­çede bu üçlü gramer unsurunun ilki olan şahıs zamiri  belirtilmeden de kişi adı söylenebilir. O zaman gramer formülü “kişi adı+şahıs  zamiri menşeli şahıs eki” şeklini alır.

Bu şekilde belirtilen birçok örnek doğru  anlaşılmış ve doğru tercü­me edilmiştir. meselâ Şine-Usu yazıtının ilk satırında  geçen tengride bol­mış il itmiş bilge kagan ben ibaresinin doğru tercüme  edilmesine karşılık Tonyukuk yazıtının ilk satırında yer alan Tonyukuk’un adı  metnin ilk yayını olan 1899 yılından beri iyi anlaşılamamış ve bu yüzden de  doğru tercüme edilememiştir.

İlk okunuştan 78 yıl sonra 1977 yılında  Tonyukuk yazıtının ilk satı­rındaki ismi “The first line of the Tonyukuk  Monument (Tonyukuk âbi­desinin ilk satırı)”25 adlı yazımda Bilge Tongukuk ben  (Ben) Bilge Tonyukuk’um) şeklinde teşhis ve tercüme etmiş ayrıca benzer  örneklerle birlikte de mukayese ederek tevsik etmiştim.

Eski Türkçe yazıtlarda geçen ilk örnekler  b- diyalekti örnekleridir. m- diyalekti örneklerinin ise daha sonraki devir  metinlerinde geçtiği gö­rülüyor.

Ia. (ben)… ben “(ben)…im” formüllü ile  ifâde edilen isimler:

1. bilge tongukuk ben. (Tonyukuk, I. taş,  1. str.)

((Ben) Bilge Tonyukuk’um)

2. tengride bolmış il itmiş bilge kagan  ben. (Şine-Usu, I. str.) ((Ben) Tanrı’dan olmuş, il etmiş Bilge Kağan’ım)

3. kutlug çigşi ben. (E 19/1)

((Ben) Kutluş Çiğşi’yim)

4. külüg apa ben. (E 20/2)

((Ben) Külüg Apa’yım)

5. tarkan sangun ben. (E 32/7=b3)

((Ben) Tarkan Sangun’um)

6. alp urungu totok ben (E 16)

((Ben) Alp Urungu Totok’um)

7. beş tarkan öge tirig ben (E 53/3)

((Ben) Beg Tarkan Öge Tirig’im)

8. Üçin (arslan?) külüg tirig ben (E 3/3)

((Ben) Üçin Külüg Tirig’im)

9. arslan külüg tirig oglı ben.. külüg  togan ben.(E 44/6)

((Ben) Arslan Külüg Tirig oğlu’yum. Külüg  Togan’ım)

l0.ınang ugraç ben (E. 22/4)

((Ben) Inang Ugraç’ım)

Ib. (men)…men. “(ben)…im” formüllü ile  geçen isimler:

1. tensi men. (Irk Bitig, 1. str).

((Ben) Göğün Oğlu’yum) (X. asır)

2. kırgız oğlı men. (Suci, 2. str.)  (840’dan sonra)

((Ben) Korgız oğlu’yum)

3. boyla kutlug yargan men. (Suci., 2-3.  satırlar)

((Ben) Boyla Kutlug Yargan’ım)

4. Kutlug baga tarkan öge buyrukı men. (Suci,  3. str.)

((Ben) Kutlug Bağa Tarkan Öge Buyruku’yum)

5. körtle sangun men. (E 52/1)

((Ben) Körtle Sangun’um)

II. Bu bölümde yer alan isimlere geçmeden  önce eski Türklerde doğumda alınan isimlerin yapılan bir kahramanlıktan sonra  değiştirildiği ve “er”lik adının alındığını belirtmemiz gerekiyor Metinlerde  geçen isimler bu son alınan isim ve ünvandır. Ancak bir metinde (Kezilig-Hobu E  45) her iki isim birlikte geçmektedir.

oglan atı,m ŞWBWŞ (şubuş/şobuş) ınal,

…ta atım KWMWL (kömül/kümül) öge.

Bu kişi kendisinin babasız ve annesiz  kalarak, çok zahmet çekip otuz yaşında “öge” olmasının hikayesini şöyle anlatır:

beş yaşımta kangsız kalıp

tokkuz yeşirmi yaşımga ögsöz bol[up]

kattıglanıp ottuz yaşımga öge boltum

Bu bölümde yer alan aşağıda verdiğimiz  örneklerde ismin unsurlarının eksik veya karışık olduğu görülmektedir

1. bay apa sangun oğlı külüg çor (E 7/1)

2. tüz bay küç bars külüg (E 17/1)

3. külüg çigşi urungu çigşi (E 70/1)

4. öz yigen alp turan (E 5/2)

5. el iç-çor küç bars (E 14/1)

6. çocuk böri sangun (E 12/4)

7. köni tirig (tireg?) (E 6/1)

III. Üçüncü bölümde yer alan örnekleri üç  gruba ayırmak gerekiyor. İlk gruptaki ismin sonunda şahıs eki olup olmadığı  bilinmemektedir. İkinci grupta sadece isim söylenmektedir.

Üçüncü grupta önce isim sonra ünvan veya  meslek veya rütbenin söylendiği görülmektedir. Bu üç grubu şöyle formüle  edebiliriz:

1) er atım

1. er atım gut(e)ş (E 56/2)

(Kahramanlık adım Guteş)

2) er atım … ben.

2. er atım yaş-ak baş ben,. (E 2/5)

veyaer atı.m yaş. kart ben. (E 2/5)

(Kahramanlık adım Yaş-ak Baş’ım) veya

(Kahramanlık adım Yaş Kart’ım)

3) er atım … . … ben.

3a. er atım ak baş atık. ınal öge ben (E  49/2)

veya er atı.m kart atık ınal öge ben (E  49/2)

(Kahramanlık adım Ak-Baş Atık. Inalg  Öge’yim)

veya (Kahramanlık adım Kart Atık. Inal  Öge’yim)

3b. er atım yaruk. tigin ben (E 15/1)26

(Kahramanlık adım Yaruk. Prens’im)

3c. er atı,m kök. tirig ben (E 51/1)

(Kahramanlık adım Kök. Tirig’im)

Bu beş örneğe dayanarak şu iki örneği tamir  etmek mümkün ol­maktadır:

3ç. er atım ben ………… (E 109/3)

Örnekte geçen ve ben şeklinde  tranakripsiyonlanan kelime bir ismin yanlış veya eksik okunan bir parçası  olmalıdır.

3d,( ) atı.m el togan totok ben (E 1/2)

tamiri (er) atım el togan.. totok ben

(kahramanlık) adım El dogan. Vali’yim. l0.ınaâğ  ugraç ben (E. 22/4) ((Ben) Inang Ugraç’ım)

Ib. (men)…men. “(ben)…im” formüllü ile  geçen isimler: 1. tensi men. (Irk Bitig, 1. str).

((Ben) Göğün Oğlu’yum) (rvX. asır)

2. kırgız oğlı men. (Suci, 2. str.)  (840’dan eonra) ((Ben) Korgız oğlu’yum)

3. boyla kutlug yargan men. (Suci., 2-3.  satırlar) ((Ben) Boyla Kutlug Yargan’ım)

4. Kutlug baga tarkan öge buyrukı men. (Suci,  3. str.) ((Ben) Kutlug Bağa Tarkan Öge Buyruku’yum)

5. körtle sangun men. (E 52/1) ((Ben)  Körtle Sangnn’um)

II. Bu bölümde yer alan isimlere geçmeden  önce eski Türklerde do­ğumda alınan isimlerin yapılan bir kahramanlıktan sonra  değiştirildiği ve “er”lik adının alındığını belirtmemiz gerekiyor Metinlerde  geçen isimler bu son alınan isim ve ünvandır. Ancak bir metinde (Kezilig-Hobu E  45) her iki isim birlikte geçmektedir.

oglan atım ŞWBWŞ (,şubuş/,şobuş) ınal,

 …ta atım KWMWL (kömül/kümül) öge.

Bu kişi kendisinin babasız ve annesiz  kalarak, çok zahmet çekip otuz yaşında “öge” olmasının hikayesini şöyle anlatır:

beş yaşımta kangsız kalıp

tokkuz yegirmi yaşımga ögsöz bol[up]

kattıglanıp ottuz yaşımga öge boltum

Bu bölümde yer alan aşağıda verdiğimiz  örneklerde ismin unsurla­rının eksik veya karışık olduğu görülmektedir

l. bay apa sangun oğlı külüg çor (E 7/1)

2. tüz bay küç bars külüg (E 17/1)

3. külüg çigşi. urungu çigşi (E 70/1)

4. öz yigen alp turan (E 5/2)

5. el iç-çor küç bars (E 14/1)

6. çocuk böri sangun (E 12/4)

7. köni tirig (tireg?) (E 6/1)

III. Üçüncü bölümde yer alan örnekleri üç  gruba ayırmak gerekiyor.

İlk gruptaki ismin sonunda şahıs eki olup  olmadığı bilinmemektedir. İkinci grupta sadece isim söylenmektedir.

Üçüncü grupta önce isim sonra ünvan veya  meslek veya rütbenin söylendiği görülmektedir. Bu üç grubu şöyle formüle  edebiliriz:

1) er atım

1. er atı,m gut(e)ş (E 56/2) (Kahramanlık  adım Guteş)

 2) er atım … ben.

2. er atım yaş-ak baş, ben,. (E 2/5)

veyaer atı.m yaş. kart ben. (E 2/5)

(Kahramanlık adım Yaş-ak Baş’ım)

veya (Kahramanlık adım Yaş. Kart’ım)

3) er atım … . … ben.

3a. er atım ak baş atık. ınal öge ben (E  49/2)

veya er atım kart atı.k ınal öge ben (E  49/2)

(Kahramanlık adım Ak-Baş Atık. Inalg  Öge’yim)

veya (Kahramanlık adım Kart Atık. Inal  Öge’yim)

3b. er atım yaruk. tigin ben (E 15/1)26

(Kahramanlık adım Yaruk. Prens’im)

3c. er atım kök. tirig ben (E 51/1)

(Kahramanlık adım Kök. Tirig’im)

Bu beş örneğe dayanarak şu iki örneği tamir  etmek mümkün olmaktadır:

3ç, er atım ben ………… (E 109/3)

Örnekte geçen ve ben şeklinde  tranakripsiyonlanan kelime bir ismin yanlış veya eksik okunan bir parçası  olmalıdır.

3d,( ) atı.m el togan totok ben (E 1/2)

tamiri (er) atım el togan totok ben

(kahramanlık) adım El dogan. Vali’yim.

Sonuç olarak diyebiliriz ki

I. Gruptaki örnekler isim ve ünvan olarak  birlikte geçmektedir.

II. Grupta verilen örnekler ben….ben  formülüne uymayan isim ve ün­van söyleyişleridir.

III. Gruptaki örneklerde ise isim ve ünvan  söylemenin bir sistemi olduğunu ve bu sistemin de bu güne kadar devam eden bir  geleneğe bağlı olduğunu göstermektedir.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.