Custom Search

Makale Türü ile İlgili Bilgi

19 Ocak 2013

Bir gerçeği açıklamak, bir   konuda   görüş   ve   düşünceler  öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara  makale denir .Yani makaleler, Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir fikir veya bir konuya açıklık getirmek, yeni bir görüş ve düşünceyi  ileri  sürmek, ele alınan konu üzerinde yapılan inceleme ve araştırma sonuçlarına  göre  deliller göstererek, bu  yeni  görüş ve düşünceleri desteklemek ve  ispatlamak  gayesi ile yazılan   ilmî   gazete ve dergi   yazılarıdır

            Bilim, bilimsel araştırmaların  gelişmesine paralel  olarak  ortaya çıkmış ; gazete  ve  dergiler de güç kazanıp  gelişmiştir. Makaleleri “gazete makaleleri” ve “dergi makaleleri” olmak üzere iki kısımda değerlendirilmektedir. Gazete makalelerinin konusunu sosyal,  siyası ve toplumsal sorunlar gibi günlük olaylar  oluşturduğu için uzmanlık     aranmaz  konu  ile ilgili  bilgisi   olan  herkes  yazabilir. Sade  akıcı. Samimi bir dil kullanıldığı için  fıkra türüne yakındır ,

           Dergi makalelerinin konusunu akademik konular   oluşturur. Uzmanlık  gerektirir   Ancak o konunun  uzmanı  olan  kişiler  yazar  daha  bilimsel ve   alanın  gerektirdiği  terimlerle  yüklü   ağırbaşlı bir  anlatımı  vardır.  Bu    makaleleri , “genel makaleler” ve “bilimsel makaleler” şeklinde  gruplama  yapanlar  da vardır.

           Gazetelerin çoğunlukla ilk sayfasında yer alan ve o gazetenin genel fikrî   yapısını temsil  eden   yazılara başmakale, bu yazıyı yazan kişiye de başyazar denir.

                                                                         ÖZELLİKLERİ

*         Amaç bilgi ve fikirleri başkalarına açıklamak olduğu  için ağırbaşlı, ciddi ,   kolay anlaşılır, yalın, pürüzsüz   bir dil kullanılır.                                                                                                                                                                                                         *         Öne sürülen düşünce ve tez nesnel bir nitelikle  ele  alınıp birtakım  bilgi,  belge  ve araştırma  verilerinden                      yararlanılarak  kanıtlanır.

*         Söz oyunlarına baş vurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur.düşünceler  doğrudan  aktarılır.

*         Sosyal, edebî, sağlık, din, teknik vs. olmak üzere her türlü konuda makale yazılabilir

*         Öğretici  bilgilendirici  fikir  yazısı  olduğu  için  daha çok açıklayıcı  anlatım  biçimi kullanılır.

*         Gazete ve dergilerde yayımlanır.

 
Makalede  Plan
:  Her yazıda olduğu gibi makalelerin de belli bir plan dâhilinde yazılması gerekir. Doğru planlanmamış bir makale yanlış sonuçlara ulaşacaktır. Kaynaklarda klasik makale planı; giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur.                                                                                                                                                                                                Giriş Bölümü :  Öne sürülecek sav, görüş ya da düşünce yazının girişinde sergilenir. Makalenin en kısa bölümüdür. Makalenin  geneline göre bir iki, paragrafı geçmez. İyi bir  giriş makalenin oluşmasını sağlayabilir. Giriş bölümünde, yazıdaki fikir gelişiminin hangi yönde olacağı saptanır.  Okuyucu bilgi ve fikir atmosferine yavaş yavaş sokulur. Genellikle okuyucu ilk bakışta bu bölümü okur; sararsa, ilgisini çekerse yazıyı sonuna değin okumaya karar verir. Bu yönden makalelerde girişin çok ustaca ve özenle biçimlendirilmesi gerekir.   Bu bölümde konu hiçbir ayrıntıya girmeden ortaya konulur.. Bunun aşırı dolaylamalara kaçılmadan yapılması gerekir. Neyin üzerinde durulacağı, ne hakkında söz söyleneceği bir iki paragraf içinde ortaya konulmalıdır

          Gelişme bölümü: Gelişme bölümünde, giriş bölümünde dile getirilen konu açıklanır, makalenin yazış amacı ve bu amaca yönelik bilgi, belge ortaya konularak tez savunulur, antitezler çürütülür. Konu ile ilgili bilgi ve belgelerin ele alınıp işlendiği, konunun genişletildiği ve ortaya konmak istenen fikrin doğruluğuna deliller gösterildiği bölüm, gelişme bölümünü oluşturur (Korkmaz 1995:220). Gelişme bölümü, derlenen, ortaya atılan fikirlerin çeşitli yönlerden genişletilmesi, desteklenmesiyle meydana gelir. Bütün fikir yazılarında olduğu gibi makalede de gelişme bölümünde açıklanacak fikirlerin derli toplu olması lazımdır. Dile getirilen fikirlerin inandırıcı, iddiacı kesin bir karaktere sahip olması için onları uygun yollarla açıklamak, desteklemek ve yerine göre de ispatlamak gerekir.

           Gelişme bölümü makale yazarının inandırıcı olabilmek için tüm gücünü ortaya koyduğu alandır Bu bölümde ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu ispatlamak için kanıtlar gösterilir, karşılaştırmalar yapılır, sayılar ve örnekler verilir. Öne sürülen sav, görüş ya da düşüncenin açımlanması, kanıtlanması bölümü makalenin gövdesini oluşturur. Yazar bu bölümde düşüncelerini açacak, geliştirecek, boyutlandıracaktır. Bunun için de tanımlama, karşılaştırma, örneklendirme, tanıklama, nesnel verilerden yararlanma gibi yollara sık sık başvuracaktır. Böylece okuyucuyu söylediklerinin doğruluğuna ve geçerliğine inandırmış olacaktır

 Sonuç  Bölümü : Sonuç bölümü; bir bakıma özetleme bölümü sayılabilir. Başta ileri sürülen, sonra açıklanan görüş, sonuç bölümünde -genellikle- bir paragrafta yinelenir. Ama asıl işlev burada yazının etkisinin doruğa ulaştırılmasıdır   Ele alınıp işlenen, geliştirilen konunun hükme varıldığı ve o konunun ana fikrini oluşturan kısım sonuç bölümüdür. Bu bölümde yazar söylediklerinin tümünü belli bir sonuca ulaştıracak biçimde bir iki cümle ile sonucu vurgular.

          Genellikle makale yazarları seçtikleri konu üzerinde söylediklerini bu bölümde bir yargıya dönüştürerek derleyip toparlarlar. Ancak bu bölüm her zaman için gerekli olmayabilir, yazar söylediklerini makalenin gelişme bölümünde iyice aydınlığa kavuşturmuşsa, konuyu dağıtmamışsa, yazısını, ayrıca özetlemeyi amaçlayan bir sonuca bağlamayabilir

           Makalenin etkili olabilmesinde sadece bu planı uygulamak yeterli değildir. Makaleye işlenen fikre uygun bir başlık atmak gerekir. “Makalelere genellikle kısa ve çarpıcı başlıklar konması gerekir. Makalede okuyucunun asıl ilgisini çeken şey, makalenin başlangıç ve sonuç kısımlarıdır   Bunun için bu kısımlara anlamlı bir fıkra, çarpıcı bir diyalog veya bir hatıranın yerleştirilmesi makalenin etkili olmasını sağlar.

Makale yazmak uzun bir araştırma ve bilgi toplama aşaması gerektirir. Bu yüzden süre olarak sabır ister. Yazmaya başlamadan önce, makale yazılacak konu ile ilgili olarak geniş bir araştırma yapmak, tüm kaynakları   taramak, bilgi fişleri oluşturmak gerekir.

          Batıda  çok  eski  örnekleri bulunan  bu  tür  bizde  ilk  örneklerini Tanzimat  döneminde vermiştir. Şinasi’nin  Agah  Efendi  ile  birlikte çıkardığı  ilk  özel  gazete  “Tercüman-i  Ahval’in  ilk sayısında  yayınlanan “ Mukaddime “ ( ön söz )  başlıklı yazı  bizde  ilk  makale  olarak  kabul  edilir.  Ancak  bu  makale  bugünkü  anlamda  çağdaş   makalenin  tüm özelliklerine  sahip  değildir.

         Gerek  Tanzimat  döneminde, gerekse Servet-i  Fünun  ve Fecr-i  Ati döneminde yazılan  makaleler, eleştiri-  polemik  karışımı ürünler olduğundan  gerçek  anlamda  makale  türünden  uzaktırlar.  Bu tür  bizde  ancak cumhuriyet  döneminde   çağdaş bir  kimlik  kazanmıştır  bu gün bir çok  yazar  ve  bilim  adamı  çeşitli  konularda ve  çeşitli  dergi  ve  gazetelere  bu türde yazılar yazmaktadır

         Bu alanda  ilk  ünlülerimiz ise  Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet  Mithat, Hüseyin Cahit,  Süleyman Nazif,  Ziya Gökalp, Yakup  Kadri  Karaosmanoğlu, Refik  Halit  Karay,  Peyami Safa,   Falih Rıfkı Atay, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi’dir.

          Sohbet ile  Makale Arasındaki Farklar : sohbet ile makale arasındaki farkları üç madde etrafında toplamaktadır:

   1 –  Makalenin konuyu derinlemesine incelemesine karşılık, sohbetlerde konu yüzeyden incelenir.

   2 – Makalelerde işlenen fikir savunularak ispatlanır. Sohbetlerde ise, ispat gayesi yoktur.

  3 –  Makalelerde daha ciddi ve sağlam ilim dili kullanıldığı halde, sohbetlerde samimi bir konuşma dili kullanılır

         Makale ile Fıkra Arasındaki Farklar:

  1 – Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken   fıkra yazarı,  yazarı kişisel görüşle  ele alıp inceler.

  2 – Makalede yazar fikirlerini kanıtlamak zorundadır. Bunun için sağlam güçlü kanıtlar göstermesi gerekir.

  3- Fıkrada ise böyle bir zorunluluk yoktur. Fıkra yazarı isterse ispatlama yoluna gider isterse gitmez, her türlü örneği kul1anabilir.

  4 – Makale bilimsel bir yazı olduğu için resmi ve ciddi bir anlatım kul1anılır. Fıkrada ise samimi, rahat ve  içten bir anlatım vardır.

         Makale ile  Deneme Arasındaki  Fark

         Denemeci özgürce  seçtiği bir  konu  üzerinde kişisel görüşlerini okurlarıyla  dostça paylaşırken  okuyucuyu  düşündürme amacı  taşır. Yazınsal bir   dil kullanarak toplumun geneline hitap  eder.

     Makaleci  ise  öğretmeyi, bilgilendirmeyi  amaçladığı  için  bilimsel belge, anket ve istatistikler gibi  verilerle  savını kanıtlama yoluna gider.  Bilimsel ve terimsel  bir  dil   kullanarak konuyla  doğrudan  ilgisi  olan  sınırlı  bir  okura seslenir.

 

Etiketler:

Yorumlar

  1. Kemal Tuna dedi ki:

    Oldukça bilgilendirici bir makale teşekkürler.

  2. CELAL dedi ki:

    Tesekkur ederim elinize sağlık

  3. esma atik dedi ki:

    tesekkur ederiz

  4. esma atik dedi ki:

    oldukça bilgilendirici