Custom Search

Türkçenin Özellikleri

20 Ocak 2013

Dil, bir  ulusun yarattığı ve yüzyıllar boyu geliştirip zenginleştirdiği ortak eserdir.  Ait olduğu ulusun bütün değerlerini ve özelliklerini taşır. Dolayısıyla, her  dilin kendine özgü özellikleri vardır.

    Türkçenin en belirgin özelliklerini, Batı  dilleriyle karşılaştırarak, şöyle özetleyebiliriz:

1. Türçe, dilcileri şaşırtacak ölçüde kesin  kurallara bağlı bir dildir. Batı dillerinin tersine, kurallara uymayan  istisnalar yok denecek kadar azdır.

2. Türkçede düzensiz eylem yoktur. Bir tek  eylemin çekimini öğrenen biri, bütün eylemleri aynı biçimde çekebilir.

3. Türkçe, yapı bakımından eklemeli diller  içinde yer alır. Yani, sözcük başına ve ortasına ek gelmez. Yapım ekleri de,  çekim ekleri de belli bir kurala ve sıraya göre sözcüğün sonuna eklenir. Bir  sözcüğün sonuna hem yapım eki hem çekim eki getirilecekse, önce yapım eki, sonra  çekim eki getirilir. Örnek: Koş-uş-tur-uyor-lar-dı

4. Batı dillerinde, bir sözcüğün başında  birkaç ünsüz ya da ünlü yan yana geldiği halde (Europe, air, automobil, chateau,  chef …) Türkçede sözcük başında yan yana gelen ünlü ya da ünsüz görülmez.

5. Türk, kurt, yurt, ilk, üst, alt gibi pek az  istisna dışında Türkçe sözcüğün sonunda da iki, üç ünlü ya da iki, üç ünsüze  rastlanmaz. Oysa, Batı dillerinde bu tür sözcük çoktur. Français, Frais,  Fardeau, drapeau, franc….

6. Batı dillerinde sözcük içinde yer aldığı  halde söylenmeyen sesler de vardır: Frais (fre), drame (dram), état (eta), dans  (dan)… Türkçede böyle bir olayla karşılaşmak olanaksızdır.

Dördüncü, beşinci, altıncı maddelerde  özetlenen özellikler, Batı dillerinde yazı diliyle konuşma dilinin çok farklı  olmasına yol açmıştır. Çünkü, sözcükler söylendikleri gibi yazılmamaktadır. Oysa  Türkçe, genellikle söylendiği gibi yazılan ve yazıldığı gibi okunan bir dildir.  Buna sesçil dil denilir.

7. Ünlü uyumu Türkçenin en önemli  özelliklerinden biridir. Ünlü uyumuna uyan Ural-Altay dillerinin eski ve yeni en  büyük ve en eski temsilcisi Türkçedir. Batı dillerinde ünlü uyumu söz konusu  değildir.

8. Türkçe, Batı dillerinde rastlanmayacak  ölçüde çok ünlü sese sahiptir. Türkçedeki sekiz ünlü ve 21 ünsüzle 21×8=168  değişik ses çıkarılır. Bu da Türkçenin ses ve ezgi zenginliğini  sağlar.

9. Türkçede, bazı istisnalar ve yansımalar  dışında, f, ğ, h, j, l, m, n, r, z sesleriyle sözcük başlamaz. c, p, s  sesleriyle başlayan sözcük sayısıyla pek azdır.

10. Türkçede, sözcük sonunda b, c, d, g  sesleri bulunmaz.

11. Türkçe sözcüğün son sesleminde o ve ö  ünlüleri bulunmaz.

12. Türkçenin tümce yapısı,  özne+tümleç+yüklem, Batı dillerinin tümce yapısıysa özne+yüklem+tümleç  biçimindedir. Bir başka deyişle, yüklem, Türkçede tümcenin sonunda bulunduğu  halde, Batı dillerinde tümcenin ortasında bulunur.

Etiketler:

Yorumlar

  1. Numan Başaran dedi ki:

    11.inci maddeyi “Türkçe kökenli sözcüklerde ilk hece dışında ‘o ve ö’ ünlüleri kullanılmaz” olarak değiştirirsek daha doğru bir tanımlama olacaktır.

    Bir de evet, Türkçe “genellikle” yazıldığı gibi okunan ancak tamamen öyle olmayan bir dildir. Güzel tanımlamışsınız. Birkaç örnek vermek istiyorum:

    “Geleceğim” yazılır “gelicem” okunur

    “gelecek misin” yazılır “gelicek misin” okunur

    “bayağı” yazılır “baya:” okunur

    “ağır” yazılır “a:r” okunur.

    “çıkacağım” yazılır “çıkıcam” okunur.