Custom Search

TYT Türkçe Deneme Çözümü – 4

4 Haziran 2016

1. “Şiir yazma süreci bir maçsa” bu maçı iyi bir skorla kazanmak “nitelikli şiirler yazarak beğenilen bir şair olmak”tır.
Cevap: B

 

2. Bu parçada dil konusunun “ek, kök, tür, öge” ile sınırlandırılması, “tuğlaları incelemek için binayı yıkma”ya benzetilmiştir. Mehmet kaplan’ın bu sözü ile parçayı ele almak için bütüne zarar vermek anlatılmaktadır.
Cevap: C

 

3. “Yıldızı sönmek”, ününü kaybetmek anlamında kullanılan bir deyimdir.
Cevap: C

 

4. Parçanın giriş cümlesinde Garip şiirinin “salgın halinde taklit edildi”ği söylenmiş. Garip şiirinin neden salgın halinde taklit edildiğini anlamak için ilk cümleden sonra “Bu salgının baş nedeni kolay sanılmasıydı” cümlesi getirilmelidir.
Cevap: B

 

5. Bu parçanın beşinci cümlesinde “Daha da öğreneceklerimiz vardı ama araya hayatla, insanla, ülkenin ve halkın sorunlarıyla ilgilenmemeyi erdem sayan başka edebiyat anlayışları girdi.” denerek Orhan Kemal’den yeterince yararlanılamadığından söz edilmiştir.
Cevap: E

 

6. Yargının gerçekleşmesinin başka bir durumun yerine gelmesi şartına bağlı olduğu cümlelerde koşula bağlılık söz konusudur. IV. cümlede “sevinmek”, “bulmak” koşuluna bağlanmıştır. Cümleye koşul anlamını “-sa” şart kipi katmıştır.
Cevap: D

 

7. “Tazekan” sözcüğü “bir kuruluşu, durumu, olayı canlandırabilecek yeni kişileri karşılamak için kullanılır.Şairler, “Edebiyata tazekan aranıyor.” anonsuna “Aranan kan bulunmuştur. O kan, bende var.” cevabını veren ve bunu kanıtlayabilen kişiler olduklarına göre onların belirgin nitelikleri, “edebiyata yenilik ve canlılık getirmeleridir.
Cevap: A

 

8. Parçanın II. ve V. cümlelerinde iyi romanın okuyucusunu olduğu yerde bırakmayan, değiştirip dönüştürebilen roman olduğu söylenmektedir.
Cevap: D

 

9. II, III, IV ve V. cümlelerde kargaşa, bunalım ve buhranların, sanatçıların eser üretmenlerine herhangi bir olumsuz etki yapmadığı hatta onları özgün eserler üretmeleri noktasında kamçıladığı vurgulanmıştır. I. cümlede ise diğer cümlelerde vurgulananlarla çelişen bir görüş dile getirilmiştir: Siyasi ve sosyal kargaşaların yaşandığı bir ortamda sanatçılardan özgün eserler üretmelerini beklemek, gerçekleşmesi olanaksız bir beklentidir.
Cevap: A

 

c10

 

11. II. cümledeki “bir kaç”, “birkaç”; III. cümledeki “olacakdır”,”olacaktır”; V. cümledeki “Havuz da”, “Havuzda” biçiminde yazılmalıdır. I. ve IV. cümlede yazım yanlışı yoktur.
Cevap: B

 

12. C seçeneğindeki cümlede ayrı yazılması gereken “de” bağlacı bitişik yazılarak yazım yanlışı yapılmıştır.
Cevap: C

 

13. Bu parçada ayraçlarla gösterilen C seçeneğinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir: “Kennedy” sözcüğünden sonra virgül konmasının nedeni, uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş öğeyi belirtmektir. “Başlamıştır” sözcüğünden sonra iki nokta getirilmesinin nedeni, bu cümleden sonra alıntı yapılan bir cümlenin getirilmesi yani bir açıklama yapılmasıdır. Bu parçadaki soru işaretleri, bu işaretlerden önceki cümleler soru cümlesi olduğu için kullanılmıştır. “Sözde soru cümlelerinin de sonuna soru işareti konur.
Cevap: C

 

14. Bu parçadaki sözcüklerden dördünün kökü fiil (kıs-, büyü-,sor-, ol-), birininki isimdir. “Yaşadığı” sözcüğünün kökü,”yaş” ismidir.
Cevap: D

 

15. Bu parçada A seçeneğinde verilen kelime grubu kullanılmıştır: İsim-fiil grubu: yayımlanmamış bir şiiri başka bir şaire göstermek.
Cevap: A

 

16. D seçeneğinde “yollar” adı “uzun” ve “ince” sıfatlarıyla nitelenmiştir. İki sıfat bir adı nitelemektedir.
Cevap: D

 

17. “Zorlu, bir” kelimeleri sıfattır. “Bunun” kelimesi işaret zamiridir. “Bilgi birikimi” söz öbeği, belirtisiz, ad tamlamasıdır. “Ne zorlu kazılar” söz öbeğinde “zorlu” kelimesi “kazılar” adını niteleyen bir sıfattır, “ne” sözcüğü de “zorlu” niteleme sıfatının derecesini bildiren zarftır. Cümlede zarf-fiil yoktur.
Cevap: B

 

c18

 

 

c19

 

 

c20

 

 

c21

 

22.Bu parçanın IV. cümlesinde aynı anlam ve işleve sahip iki bağlacın (ama, ise) bir arada kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu bağlaçlardan biri atılmalıdır.
Cevap: D

 

23. ‘Yapıtın ezgilerindeki kıvraklık, onu seslendirenlerin katkısıyla dinleyicileri adeta büyülenmişti.” cümlesinde “büyülenmişti” yüklemi edilgen çatılıdır. Bu yüklemi “büyülemişti” biçiminde etken yaparak cümledeki anlatım bozukluğunu giderebiliriz.
Cevap: A

 

24. Yan cümlenin yüklemi “çekinmeyen” olumsuzdur. Bu nedenle tamlama “hiçbir zorluktan” biçiminde kurulmalıdır.
Cevap: A

 

25. C seçeneğinde nesne eksikliği vardır. Anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir: “Sizden hoşlanmamış, sizi beğenmemiş de olabilir.”
Cevap: C

 

26. Bir düşünce, kural, gözlem ya da savı desteklemek için örneklerden yararlanmaya “örneklendirme” denir. Bu parçada metnin yazarına sorulabilecek “Siz ‘Modern Türk şiirinde entelektüel uçlarını abartmadan ve yapaylığa düşmeden şiir yazmış, bu konuda öncü olmuş adların sayısı azımsanmayacak ölçüdedir.’ diyorsunuz. Bu isimler kimlerdir, görüşünüzü destekleyecek birkaç örnek sıralayabilir misiniz?” sorusunun cevabı vardır.
Cevap: E

 

27. Gerçeğin yeniden üretilmesiyle ilgili bu parçada başka bir yazarın aynı sonuçlara varacağıyla ilgili IV numaralı yargı parçanın düşünce akışını bozmaktadır.
Cevap: D

 

28. Parçadaki, şiir eleştirmenlerine kulak aşılmaması, şiirin her okuyanı ayrı bir dünyaya taşıması, okurun bağımsız değerlendirme yapması gibi görüşler, “Şiir üzerine yazılmış yazılar yerine şiirin kendisini okuyun.” cümlesiyle tamamlanmalıdır.
Cevap: B

 

29. Parçada üzerinde durulan şudur: Tüm filmlerdeki ortak yan, seyirciye bunun bir film olduğunu hissettirmemektir. Seyirci, filmi izlerken gerçeklik duygusuna kapılacak; izlediğinin gerçek olmadığını unutacaktır. Parça B seçeneği ile tamamlandığında filmin gerçekliği ile ilgili bu yargı tamamlanmış olacaktır.
Cevap: B

 

30. Parçada boş bırakılan yere öyle bir cümle getirmeliyiz ki hem kendinden önceki hem sonraki cümle ile anlamsal geçişi sağlasın. Bu niteliği taşıyan cümle B seçeneğinde verilmiştir.
Cevap: B

 

31. Bu parçanın son cümlesinde geçen “Onun şiirini düzelteyim derken” sözünden, usta şairlere genç şairlerden gelen teklifin “şiirlerinin düzeltilmesi” olduğu anlaşılmaktadır.
Cevap: D

 

32. Parçada şiirin insan üzerindeki etkileri, insanı nasıl değiştirdiği anlatılmaktadır. Yani şiir ve insan arasındaki ilişki anlatılmaktadır.
Cevap: B

 

33. Yazar, parçada bazı meslekler için öğrenim görmenin önemli olduğunun düşünüldüğünü, daha çocuk denebilecek yaştaki kişilerin bazı meslekleri yapmak istemesinin yadırganacağını ancak iş şiir yazmaya geldiğinde böyle bir eleştirinin yapılmadığını belirtmekte ve şiir yazmanın da bilgi gerektirdiğini vurgulamaktadır. “Her insanın doğuştan bu işte tecrübeli olabileceği düşüncesine kapılıyoruz.” cümlesinden de anlaşılacağı üzere yazar, “Şiir yazmanın bilgi gerektirmediğinin, doğuştan kazanılan bir yetenek olduğunun düşünülmesi”ni eleştirmektedir.
Cevap: E

 

34. Bu parçanın bütününde “İnternet aracılığıyla iletişim kurulurken Türkçenin doğru kullanılmasına özen gösterilmemesinden” yakınılmaktadır.
Cevap: E

 

35. Parçada dil-düşünce ilişkisi anlatılmakta, dilini geliştiren toplumların düşünce etkinliği yaratabildiği söylenmektedir. C seçeneğindeki “Düşüncenin, gelişmesi ve taşınması dilin gelişimiyle doğru orantılıdır.” ifadesi parçanın ana düşüncesidir.
Cevap: C

 

36. Parçada, Latife Tekin’in “değişik bir üslup” arayışından (A), dille bir yumakla oynar gibi oynaması ve arkasını şiir yazar gibi getirmesi ile anlatımının akıcı olduğundan (B), “kendini yinelemeye” katlanamadığından (D) ve plan yapmadığından (E) söz ediliyor. Ancak yeni sözcüklere yer verdiğinden söz edilmiyor.
Cevap: C

 

37. A seçeneği ” bugünün yanlışından yarının gerçeğini selamlar” sözleriyle, B seçeneği “düşünceye saygılı olması” sözleriyle, C seçeneği “onu hor görmez” sözleriyle, E seçeneği “onu derinlemesine incelemekle başlar” sözleriyle ifade edilmiştir. D seçeneğindeki yargı parçada yer almamaktadır.
Cevap: D

 

38. A seçeneği, ” … insana farklı yollar sunması, okumanın doğal bir sonucudur.” yargısından; B seçeneği,”… okuma yoluyla kendilerine sanal bir dünya kuranlar gerçeği ıskalarlar.” cümlesinden; C seçeneği, “Gerçek bir okuma, hayattan uzaklaştırmayan…” ifadesinden; E seçeneği “Hayat karşısındaki duruşumuza, bakışımıza bir tarz kazandırır.” cümlesinden çıkarılır. D seçeneğindeki “Okuyucuyu geleceğe hazırladığı” yargısı ise parçadan çıkarılamaz.
Cevap: D

 

39. Her gösterge, bir gösteren ile bir gösterilenden oluşur.Gösteren, o göstergenin şeklidir, fiziksel biçimidir. Söz gelimi askerdeki bir gencin sevgilisine yazdığı mektubun bir köşesine çizdiği basit kalp figürü, İnternet aracılığıyla anlık haberleşenlerin birbirlerine gönderdikleri kalp görselleri, bir simge olan “kalp” göstergesinin gösterenleridir. Gösterilen ise bir göstergenin içeriğidir, anlamıdır, çağrışımıdır. Bu açıklamalardan yola çıkılarak bu parçada boş bırakılan yere “gösterilen” sözcüğü getirilmelidir.
Cevap: B

 

40. Parçadaki “Şiir kitabını yayınevleri basmıyor, basılsa da dağıtım şirketleri kabul etmiyor.” cümlesinden A’da verilen yargıyı; “Çünkü satın alanı, okuyanı yok.” cümlesinden B’de verilen yargıyı; “Yaşayan şairlerimiz, bir elin birkaç parmağı kadar.” cümlesinden D’de verilen yargıyı; “Çoğu yokluk yoksulluk içinde ölüp gitti.” cümlesinden E’de verilen yargıyı çıkarabiliyoruz. C’de verilen “Divan şiiri, günümüz şiirinden daha gelişmiş bir şiirdir.” yargısını parçadan çıkaramayız. Parçada Divan şairlerinin şanslı oldukları , sultanların himayesinde insanca yaşadıkları söyleniyor.Buradan Divan şiirinin gelişmiş bir şiir olduğu yargısına varamayız. Farklılık şiirde değil, şairlere sağlanan imkanlardadır.
Cevap: C

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.