Custom Search

Çağrışım Nedir?

23 Haziran 2013

♦ Çağrışım, “bir düşünce, görüntü vb.nin bir başkasını hatırlatması” ya da “davranışlar, düşünceler ve kavramlar arasında yer ve zaman birliğinin etkisiyle kurulan bağlantılar sonucu, bilinç alanına bunlardan birisi girdiğinde ötekini de bilince çekmesi olayı“dır.

♦ Sözcüklerin yansıttığı kavramlar, çoğu zaman bu kavramlara birçok tasarımın eşlik etmesiyle zihnimizde canlanır. Örneğin “okul” sözcüğü, zihnimizde sadece bir binayı canlandırmaz. Bu sözcük, çağrışım yoluyla öğrencileri, öğretmenleri, müdür odasını, öğretmenler odasını, derslikleri, okul bahçesini, yazılı sınavları, arkadaş ilişkilerini, piknikleri, gezileri, müsamere gecelerini, anma günlerini, törenleri, veli toplantılarını, karne günlerini, kısacası birbiriyle bağlantılı birçok tasarımı zihnimizde uyandırır. Şiirin anlamı, okuyucunun zihninde bu tür çağrışımlarla daha da zenginleşir.
Şiir dilinde çağrışımlardan yararlanmaya verilecek en güzel örneklerden biri Cemal Süreya‘nın Üvercinka şiiridir.

Üvercinka, Türkçede olmayan, şairin türettiği bir  öğedir. Saussure’ün “göstergenin çağrışım ilişkileri” başlığı altında ele aldığı konuda belirttiği gibi, göstergeler, kendileriyle ses yakınlığı olan başka göstergeleri çağrıştırırlar. Örneğin Türkçede olmayan “mülendis” gibi bir sözcüğü duyan Türklerin zihninde (yaptığımız deneylerde buna tanık olduk) ilk çağrıştırılan öge “mühendistir. “Dörek” de doğrudan doğruya “börek“! çağrıştırmaktadır. Şairin bilinçli olarak kullandığını sandığımız “Üvercinka” da böylece, her şeyden önce “güvercin”! çağrıştırmaktadır. Şiirde sözü edilen kadınla ve bu göstergeyle ilgili tasarımlar, okuyan/dinleyenin zihninde canlanmaktadır. Sözcüğün sonundaki -ka ise İslav kadın adlarına getirilen küçültme ekidir. Gerek güvercin tasarımı gerek İslav kadınları imgesi, şiirde anlatılan kadınla birleştirilmekte, böylece okuyan/dinleyenin zihninde değişik ve zengin tasarımlar yumağı oluşturulmaktadır.

Uzak Çağrışımlar
♦ Uzak kavram bağlantıları da denilen bu şiirsel anlatım biçiminde şair, bir imgeyi onunla ilgili yakın ve doğrudan göstergelerle değil, uzaktan ve dolaylı göstergelerle yansıtmaya çalışır.

Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz

Cahit Külebi

Bu dizelerde önce “buğday tarlalarının sözü ediliyor, sonra bununla ilgisiz bir şekilde, sevgiliden saçlarını dağıtması isteniyor. Dizeleri okuduğumuzda çok geçmeden, buğday tarlaları tasarımını sevgilinin saçları tasarımıyla birleştirebilir, rüzgârda savrulan başaklar gibi sevgilinin saçlarının da sarı olduğunu düşünebiliriz.

BEN ÖLÜRSEM
ben ölürsem karakulumu bulamayacaklar
ne bir’aşk zerafeti
ne bir hayal tabiri…
küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak!
bir sinek cenazesinden dönmüşüm de sanki
ağzım burnum kanyak
denizden yeni çıkartmışlar
yağmurun ölüsünü mevsimlerden
napalm günlerden ilkbahar
hummalı sabrımın glayöllü dağ köyleri
sana hasret şakımak mı yakışacak
çok arayacak çocukluğum esas sırrını benim
yüzüm bir kedi amipidir
ben ölürsem o kendiliğinden çoğalacak !
ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunluğu
ne bir sinema perdesi yırtık.,
küçücük kabrim bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak!
(Küçük İskender)

Metin dil bilimi açısından incelendiğinde şiirin dizeleri arasından ilk bakışta bağdaşıklık ve tutarlılık (cohesion \ ve coherence) öğelerinde eksiklik duyulabilir. Ancak, örneğin ilk bölümde, 2. ve 3. dizelerde yere alan “bir aşk zerafeti” ve “hayal tabirinin bulunmadığı“sözcesi, ondan sonra gelen “küçücük ömrümle bütünleşmektedir. 3. bölümde de çocukluğa duyulan özlem, dolaylı yoldan dile getiriliyor. Bu dolaylı anlatım biçiminde örneğin “denizden yeni çıkarılan yağmurun ölüsü“, yağmurlu bir günün sonunu duyuruyor, sanıyoruz. Kısacası şiir, ilk bakışta birbiriyle ilgisiz görünen dizelerin, aralarında dil bilgisel ve anlamsal bağlantı sağlayacak gönderimlerin eksik bırakıldığı sözcelerin oluşturduğu bir metin izlenimi verse de bağlantı okuyan/dinleyene bırakılmakta, onlarda çağrışımlar, tasarımlar ve duygular uyandırmaya yönelmektedir

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.