Okul Dergisi Örneği – Pusula İNDİR – (HALUK SEYİT)

PUSULA’nın serüveni

Bu dergi ellerinin arasında, çünkü o senin için yazıldı, senin düşünce dünyana girebilmek, yani zihin perdelerinde farklı görüntüler oluşturabilmek için… Ve inan bana, bu hiç de kolay olmadı. Bu dergi fikri nereden çıktı tam olarak hatırlamıyorum bile. Bir öğrencim, sanırım şuna benzer bir şey söyledi: “Okulda neden bir dergi çıkarmıyoruz hocam?” Belki hiçbir öğrencim böyle bir soru sormamıştır. Bu, şu an derginin çıkış serüveni için uydurduğum bir hikayedir ya da bir zihin yanılması. Böyle duyarlı, hevesli, yerinde duramayan öğrencilere doyamamış bir öğretmene zihninin oynadığı tatlı bir oyun. Her nasıl olursa olsun, elindeyse bu dergi bir itici güç bizi harekete geçirmiş, gecelerimizi yorgun gözlerle sabah ettirmiştir… Sözün en öz hali bu…

Beydağ Cumhuriyet Anadolu Lisesi 1985 yılında kurulmuş, İzmir’ in köklü okullarından biri. Böyle bir okulun her yıl en az bir okul dergisi çıkartması gerekirken, bu yılın ardında kalan 29 yıl içerisinde kaç okul dergisi çıkartılmıştır? Bu sorunun cevabını bildiğim ve aynı sorunun altında kendim de kalamamak adına harekete geçmeliydim. Okul tanıtımı için düşündüğüm kısa film ve bir türlü vazgeçemediğim kronik hastalığım haline gelmiş tiyatro çalışmamın yanına bunu da ekledim. Sancılı bir süreçti doğrusu, epey vakit harcadık öğrencilerimle. Gönüllü bir mesaiydi bizimki. Bütün bunları yazarken rahat olduğumu zannetmeyin, müthiş bir rahatsızlık
hissi var içimde. Ama duyurmak istiyorum bazı gerçekleri, hani şarkıda diyor ya : “Sussan olmuyor susmasan olmaz.” Tam anlamıyla böyle bir ikilem arasında kalıyor insan. Bu çalışmalar, daha organize ve daha çok kişinin taşın altına elini koyduğu bir çalışma olsa bu denli yorucu olmazdı, diye düşünüyorum. Neyse, dilim yine sivrilmeye mi başlıyor ne?

İstiyorum ki, birkaç öğrenciyle hazırladığım bu dergi bu okulun çatısı altındaki herkese bir örnek olsun. Bizimki deli cesaretiyle girişilmiş amatörce bir çalışma. Bu çalışma sırasında birçok okul dergisi inceledik, ilk tespitim şu oldu: okulların büyük bir çoğunluğu dergilerini profesyonel yazarların yazılarına, gazete haberlerine, internette dolaşan yazılara vs. ayırmışlar.
Kendi adıma bu yaklaşımı, yani kopyala yapıştır mantığını, bir okul dergisine yakıştıramadım. En önemsediğim konu da bu oldu; zaten bizi en çok zorlayan da, her şeyiyle bizim dergimiz olsun, düşüncesi değil miydi? Beydağ Cumhuriyet Anadolu Lisesi’ nin bu dergiden yana övünebileceği bir şey varsa o da bu dergideki tüm yazıların bize ait olmasıdır. Bu anlamda yazısı yayımlansın
veya yayımlanmasın bana yazısını teslim etmiş olan tüm öğrencilerime teşekkür ederim. Elimize yüzlerce diyebileceğim kadar yazı geldi, yazı ekibimle (Semanur CANLI, Şerife ÇAKAKOLUK, Ahmet ÇAMCI) hummalı bir çalışma içerisine girerek dergide yayımlanabilecek yazıları seçtik. Uzun bir okuma süreciydi bu. Tabi gelen metinlerin kağıt üzerinden dijital ortama aktarılması
sürecinin de ne kadar yorucu olduğunu… Neyse… Yordum seni galiba. Bunca çabanın, yorgunluğun ardından sitem ya da övgü yüklü cümleleri bize çok görme. Derginin ismini ile ilgili çalışma yaparken bir sürü ismin arasından PUSULA’ yı daha yakın
hissettim vermek istediğim mesaja, çünkü ünlü şair Fazıl Hüsnü DAĞLARCA’ nın: “Sanat bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, bir pusula gibi gideceğimiz yönü göstermelidir.” sözünün doğruluğuna sonuna kadar inanıyorum. Elindeki derginin gerçek bir PUSULA gibi sana yön göstermesi, senin yolunu aydınlatması ve seni harekete geçirmesi dileğiyle… Son olarak, PUSULA’ nın eline geçmesini sağlayan herkese teşekkür ediyorum.

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Haluk SEYİT