Custom Search

Rubailer 3

25 Ocak 2013

RUBAİLER

31.

Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana:

Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?

Kendine gel de düşün, içine iyi bak:

Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!

32.

Sabah doldu göklere mavi mavi;

Doldur, ışık döker gibi, kaseyi! A

cı olmasına acıdır şarap:

Ama gerçek acıdır demezl

33.

Adam olduysan hesap ver kendine:

Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?

Şarap içersem ölürüm diyorsun:

İçsen de öleceksin, içmesen de!

34.

Camiye gittim, ama Allah bilir niye:

Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.

Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:

O eskidi gittim yenisini yürütmeye.

35.

Kimi dinde imanda buldu yolu

Kimi akıl, bilim yolunu tuttu.

Derken ses geldi karanlıklardan:

Gafiller! Doğru yol ne odur, ne bu!

36.

Her gece aklım dalar gider engine.

Ağlarım, inciler dolar eteğime.

Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:

Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!

37.

Dünya ne verdi sana? Hep dert, hep dert!

Güzel canın da bir gün elbet.

Toprağında yeşillikler bitmeden

Uzan yeşilliğe, gününü gün et.

38.

Şarap sen benim günüm güneşimsin!

Öyle bir dolsun ki seninle içim.

Bir bildik görünce beni sokakta:

Ne o şarap nereye böyle? desin.

39.

Ben ne camiye yararım, ne hayvana!

Bir başka hamur benimki, başka maya.

Yoksul gavur, çirkin orospu gibiyim:

Ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!

40.

Bir kuş gördüm yüce Tus kalesinde,

Keykavus’un kafa tası pençesinde.

Sorup duruyor kafaya: Hani? Nerde?

Adamların, davun dümbeleğin nerde?

41.

Şu testi de benim gibi biriydi;

O da bir güzele vurgun, dertliydi.

Kim bilir, belki boynundaki kulp da

Bir sevgilinin bem beyaz eliydi.

42.

İnciyi isteyen dalgıç olacak;

Varı yoğu dosta verip dalacak.

Canı avucunda, nefesi göğsünde:

Ayağı baş olacak, başı ayak!

43.

Girme şu alçakların hizmetine:

Konma sinek gibi pislik üstüne.

İki günde bir somun ye, ne olur!

Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.

44.

Bir taş bulamazsın ki Doğu ovalarında

Küfretmesin bana da, benim zamanıma da

Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün:

Bunalmış, otura kalmış yolun kenarında.

45.

Güneş attı göğe sabah kemendini:

Aydınlık padişahı atına bindi.

İçin! için! diye bağırdı dört yana

Canım sabah şarabının müezzini.

123456789101112131415

Etiketler:

Yorumlar

  1. aysu dedi ki:

    emeginize saglık çok güzel paylaşımlar var.