Custom Search

Şinasi

19 Ocak 2013

5 Ağustos 1826’tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 13 Eylül 1871’de İstanbul’da yaşamını kaybetti. Asıl adı İbrahim Şinasi. Topçu yüzbaşısı olan babası Mehmed Ağa 1829’da Osmanlı-Rus Savaşı’nda şehit oldu. Annesi onu yakınlarının desteğiyle büyüttü. İlköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi’nde ve Feyziye Okulu’nda tamamladı. Müşiriyeti Mektubî Kalemi’ne katip adayı olarak girdi. Arapça ve Farsça, Fransızca öğrendi. 1849’da bilgisini artırması için devlet tarafından Paris’e gönderildi. Burada edebiyat ve dil konularındaki çalışmalarını sürdürdü. Doğu kültürleri araştırmacısı De Sacy ailesi ile dostluk kurdu, Ernest Renan’la tanıştı, Lamartine’in toplantılarını izledi. Yine doğu kültürleri araştırmacısı Pavet de Courteille’nin çalışmalarına yardım etti. Dilbilimci Littré ile tanıştı. 1851’de Société Asiatique’e üye seçildi. 1854’te İstanbul’a döndü. Bir süre Tophane Kalemi’nde çalıştı. Meclis-i Maarif üyeliğine atandı. Encümen-i Daniş’te (ilimler akademisi) görev yaptı. Koruyucusu sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın görevinden ayrılması üzerine sakalını kestiği için üyelikten çıkarıldı. Reşit Paşa 1857’de yeniden sadrazam olunca, eski görevine döndü.

Edebi Kişiliği ve Edebiyatımızdaki Önemi:

  • şinasiİlklerin adamıdır.
  • Batılı anlamdaki edebiyat dönemimizin kurucusudur.
  • Düşünceleri, eserleri kısacası her yönüyle devrindeki sanatçılara yeniliğin kapılarını açmıştır.
  • 1860 yılında Agâh Efendi’yle birlikte ilk özel gazetemiz Tercüman-ı Ahvâl’i çıkarmıştır. 1862 yılında da Tasvir-i Efkâr adlı gazeteyi çıkarmıştır.
  • İlk makale olan Tercüman-ı Ahvâl Mukaddimesi’ni yazmıştır.
  • Konu bütünlüğüne önem vererek sade Türkçeyle didaktik tarzda manzumeler yazmıştır. Hak, adalet, medeniyet kavramlarını şiirde ilk kez kullanmıştır.
  • Lamartine, Racine, La Fontaine gibi Fransız şairlerden ilk defa şiir çevirileri yapmış ve “Tercüme-i Manzume” başlığı altında toplamıştır.
  • Düşünceden ziyade şeklin ön plana çıktığı bol secili Divan edebiyatı nesir geleneğini yıkarak sade ve anlaşılır bir dille yazılar yazmıştır.
  • Batılı anlamdaki ilk tiyatromuz olan Şair Evlenmesi’ni yazmıştır.
  • Şair Evlenmesi adlı tiyatrosunda noktalama işaretlerini ilk kez kullanmıştır.
  • Fransız sanatçı La Fontaine’den ilk defa fabl çevirileri yapmıştır.
  • Atasözleri üzerine çalışmalar yaparak “Durûb-ı Emsâl-i Osmaniye” adlı eserinde toplamıştır.
  • Roman ve hikâye yazmamıştır.
  • Klasisizmden etkilenerek akılcı ürünler kaleme almıştır.

Tercüman-ı Ahval ve Tesvir-i Efkar
1860’da Ağah Efendi ile birlikte Tercüman-ı Ahvâl gazetesini çıkardı. 1862’de de Tasvir-i Efkar gazetesini çıkardı. Devlet işlerini eleştirdiği ve Sultan Abdülaziz’e karşı girişilen eylemleri desteklediği gerekçesiyle 1863’teki Meclis-i Maarif’teki görevine son verildi. Gazeteyi Namık Kemal’e bırakarak, 1865’te Fransa’ya gitti. Orada sözcük çalışmalarına yöneldi. Yaklaşık 5 yıl Ulusal Kitaplık’ta araştırma yaptı. Tamamlayamadığı kapsamlı bir Türkçe sözlük üzerinde çalıştı. 1867’de İstanbul’a döndü. Kısa bir süre sonra yeniden Paris’e gitti. 1869’da tekrar İstanbul’a dönünce bir matbaa açtı, eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladı. 13 Eylül 1871’de beyin tümöründen yaşamını yitirdi. Tanzimat‘la başlayan Batılılaşma hareketlerine öncülük ederek, dil, edebiyat ve düşünce yaşamının gelişmesine katkıda bulundu. Fransız şairlerinden çeviriler yaptı. Eski nazım biçimleriyle yazdığı şiirlerde yeni düşünceleri dile getirdi. Öz ve biçim yönünden tümüyle yeni şiirler de yarattı. 1860’da yazdığı tek perdelik “Şair Evlenmesi” adlı komedi, Batılı anlamdaki ilk Türkçe oyundur. Anlatımdaki yeniliklerin yanı sıra tema bakımından da Türk tiyatro edebiyatının öncüsüdür. Ama asıl önemli çalışmalarını gazetecilik alanında yaptı. Batılılaşmayı savunan “Tasvir-i Efkar”, bir düşünce gazetesi kimliğiyle Türk basın tarihinde önemli bir aşamadır. Dildeki yalınlaşma çabasını edebiyat ve tiyatro alanlarındaki eserleriyle destekledi.

ESERLERİ

  • Tercüme-i Manzume: Lamartine, Racine, La Fontaine gibi Fransız sanatçılardan ilk defa şiir çevirileri yaparak bir başlık altında 1859 yılında topladığı eseridir.
  • Müntehabât-ı Eş’âr: Şinasi’nin kendi kaside, gazel, şarkı, mizahî ve hiciv tarzındaki şiirlerinden seçmeler yaparak 1862 yılında oluşturduğu eseridir.
  • Şair Evlenmesi: Batılı anlamda yazılan ilk Türk tiyatrosudur.(1860) Töre komedisi olan eser görücü usûlüyle evliliğin hatalarını işler. İki perde olması düşünülen eserin sadece tek perdesi yayınlanmış ve 1908’de Selanik’te oynatılmıştır. Geleneksel Türk tiyatrosunun izlerini taşıyan eser sade bir dille kaleme alınmıştır.
  • Durûb-ı Emsâl-i Osmaniye: Osmanlı atasözleri ve deyimleri üzerine 1863 yılında yaptığı bilimsel bir çalışmadır. 1500 atasözü ve 300 deyimi içerir.

Yazarlar Sayfasına Dön

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.